|
|
|
|
|
ANNE_ BABA_ÇOCUK İLİŞKİSİ
|
|
|
Ana-baba, çocuklarını eğitirken öncelikle
gelişim evrelerini bilmeli ve çocuklarının içinde bulunduğu
gelişim dönemini tanımalıdır. Başka bir deyişle,çocuklarını
tanıyarak işe başlamalıdır. Ana-baba,çocuklarının
kendi modelleri olmadığı gibi,kardeşlerinden ve arkadaşlarından
farklı,bağımsız,kendine özgü zeka ve kişilik özellikleri
olan bir birey olduğu gerçeğinden hareket etmelidirler. Anne ve babanın
çocuklarına , “uygun olan davranışı” ya da neyin doğru
neyin yanlış olduğunu öğretebilmeleri için,gerek kendi
aralarında gerekse çocuklarına yönelttikleri davranışlarında
dengeli,tutarlı ve kararlı olmaları gerekir. Anne-babanın güvenli
bir çocuğa sahip olabilmeleri için,önce kendilerine,sonra
birbirlerine,ardından da çocuklarına güvenmeleri gerekir. Anne-baba
çocuğundan yaşı ve yeteneklerine uygun isteklerde bulunmalı,çocuğu
hayal kırıklığına uğratacak,yaşının
üstünde beklentiler içine girmemelidirler. Çocuğun ilgi ve yeteneği
onun yönlendirilmesinde esas alınmalı,ana-babanın tutkuları
dikkate alınmalıdır. Anne-baba öncelikle çocuğunu bağımsız
bir birey olarak kabul eden,ona sevgi ile yaklaşan ve olumlu ilişki
kurmaya çalışan kişiler olmalıdırlar. Bilinmelidir
ki,sevgi temeline dayanan eğitim,sağlam ve başarılı eğitimdir.
Anne-baba,soyut düzeyde uyarı yerine,somut düzeyde eylemi temel almalıdır.
Anne-baba öyle bir ortam hazırlamalıdır ki,çocuk sanki her
zaman anne ve babası yanındaymış gibi kendini güvenli ve hiç
yanında değilmiş gibi özgür hissetsin.böyle bir aile ortamı
çocuğun kendine özgü anlayış ve düşüncesini ifade etme
olanağı sağlar. Buna karşın sağlıksız
bir aile,çocuğun nasıl algılaması,düşünmesi ve
davranması gerektiğiyle ilgilenir. Çünkü bu ana-baba için,çocukları
belirli bir kalıba sokmak,onu bağımsız olarak gelişmesinden
daha önemlidir. Anne- baba,çocuğunun kişiliğine saygı
duyan,benlik saygısı üstün kişiler olmalıdır ki,çocuklarının
benlik saygısı da üstün olabilsin.anne-babalar kendi kendini yönetebilen
bireyler yetiştirmek için gerekli psiko-sosyal ortamı hazırlamalıdırlar.
Bunun için de aşırı koruyucu yaklaşımdan kaçınarak
çocuğun kendi kendini yöneten bir birey olmasına fırsat
verilmelidirler. Kısacası,anne-baba,çocuğa sevgi veren,girişim
yeteneğini ve özgüvenini kazanabilmesi için onu destekleyen kişiler
olmalıdırlar. Çocuğa yeterli düzeyde desteğin sağlandığı
bu ortamda anne-babanın sağladığı disiplin ve eğitimin
nitelikleri olumludur.Çocuğun istemi hiçbir zaman engellenmez. Aşırı
davranışları anlayışla karşılanır ve
yumuşak bir biçimde düzeltilir. Böyle bir esnek ortamda çocuk
,cesaretli ve topluma uyumlu bir insan olarak yetişir. Yaşamını
yapıcı çabalar üstüne kurmayı öğrenir. İdeal
anne-babayı tanıtmak zor olmakla beraber başarılı
anne-babalar ,çocuğun ihtiyaçlarını sezen,onlara uygun yanıtlar
veren,aşırı hoşgörülü veya katı olmayıp ,çocuğa
karşı esnek bir yaklaşım içinde olan ,davranışlarında
belirli bir kararlılık ve devamlılık sağlayan,karşı
çıkmadan önce her zaman çocuğunun isteklerini dinleyen
anne-babalardır. Yine başarılı anne-babalar,çocuğunun
kendi kendisini denetlemesini ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimine
ortam hazırlayan,çocuktaki sorumluluk duygusunu geliştiren,olayların
sonuçlarıyla onları baş başa bırakan,onlara hak ve özgürlüklerinin
sınırını öğreten,çocuklarına korku silahını
çevirmeksizin,kendi kendilerini disipline eden ve düşüncelerini özgürce
anlatabilen birer birey olarak yetişmelerine imkan hazırlayan
kimselerdir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|